Tüm Counter Strike Oyuncularının Buluşma Noktası

KüLTür SanaT..! 311

Join the forum, it's quick and easy

Tüm Counter Strike Oyuncularının Buluşma Noktası

KüLTür SanaT..! 311

Tüm Counter Strike Oyuncularının Buluşma Noktası

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Counter Strike Türkiye, Cs Hakkında Herşey, Cs 1.6, Sxe, Amx Modx, Eğlence, Bilgisayar, Pc, Donanım, Güvenlik, Program Download, Msn, Müzik, Siyaset, Spor... Ve Daha Fazlası .


    KüLTür SanaT..!

    MerT
    MerT
    Yeni Üye
    Yeni Üye


    Uyarı Durumu :
    KüLTür SanaT..! Left_bar_bleue10 / 1010 / 10KüLTür SanaT..! Right_bar_bleue

    Mesaj Sayısı : 27
    Rep puanı : 47
    Kayıt tarihi : 16/08/09
    Yaş : 29
    Nerden : İSTANBUL
    Lakap : qUeNcHe

    Yeni KüLTür SanaT..!

    Mesaj tarafından MerT Cuma 21 Ağus. 2009, 14:06

    Sezer Nişancı, 1956 Eskişehir doğumlu...(SADECE ORADA DOĞMUŞ)
    İzmirli babayla İstanbul'lu anneden olma melez ırk diyorum ben kendime)))
    32 yıl sürmüş çalışma yaşamı. 16 yılı kamuda, 16 yılı serbest meslekte olmak üzere. Önce şiire vurulmuş sonra yazmalara.
    Çocukken gizlice okurmuş aşk şiirlerini tarih kitabının arasında. Kahramanlık ve toplumsal şiirleri babasına seslendirirmiş zaman zaman. Okul gösterilerinin ve etkinliklerinin değişmez şiir okuyucusu olmuş öğrenim hayatında.
    Yazdıklarını hemen hemen paylaşmamış yıllarca hiç kimseyle. Kendi yazar, kendi okurmuş gece şiirlerini ve mektuplarını. Gizlice, haftalık magazin gazetelerinde şiirleri yayınlandığında, ömründe yiyip yiyeceği bütün fırçaları yemiş babasından.
    Çok geçerli bir gerekçesi varmış babasının. Okul ne olacakmış Okul?
    Ayıpmış bir de çok ayıp. Kızlar öyle şeyler yazmazmış/ öyle derlermiş!!!
    Çocuklarını büyüttükten sonra sıyrılmış kendi karanlığından. Uluorta yazmaya niyetlendiğinde, sanal ortamda, yazdıklarının okunduğunu görmüş.
    Çeşitli gazete ve dergilere göndermiş yazı ve şiirlerini. Arada yayınlanmış. Şiir etkinliklerine katılmış, uzun süreli sahne duruşu dikkat çekmiş ve kendine güveni gelmiş bir kez daha. Yola devam kararı almış.
    Toplamda 5 yerel gazete ve dergide halen sayfası olan bir köşe yazarı duruşuna en çok kendi sevinirmiş. Siyasete bulaşarak ama komik yazarmış. Herkesle birlikte kendi de gülermiş yazdığı köşe yazılarına. Başardım!dermiş içinden, başardım.
    KÖRFEZDEN MERHABA derken;
    Körfeze yazarken dizeleri, hep çocukluğunu düşlemiş. Hep geçmişi sorgulayıp hep yargılamış kendini ve çevresini. Hep eleştirmiş.
    Hep baş kaldırmak istemiş düzene.


    Hepsi ben kokar.
    Sağ- solu, önü- arkası ben!dir yazdıklarımın”
    İçeri burukmuş körfeze bakarken, yaşam bu olmamalı demiş. 'Yaşam, insanın, insanca yaşaması olmalı her anlamda

    İşte ben
    'Sen bilmezsin İzmir'i.
    Körfezde güneş batar,
    ben nasıl düşerim geceye
    bilemezsin.
    Sen bilmezsin güneş nasıl doğar benimle?
    Nasıl aydınlanırdı İzmir?
    Çocukluğum aydınlanırdı.

    Sen bilmezsin İzmir'i.
    İzmir beni bilir.
    Çınlar hala gençliğimin
    şen kahkahaları kordon boyunda.
    Martılar tanır gülüşlerimi.
    Her martı, tek tek tanır beni körfezde.
    Merhabamız vardır ne de olsa.
    Affetmişlerdir beni çoktan,
    kendilerini bir zaman 'ördek” sandığım için.”
    MerT
    MerT
    Yeni Üye
    Yeni Üye


    Uyarı Durumu :
    KüLTür SanaT..! Left_bar_bleue10 / 1010 / 10KüLTür SanaT..! Right_bar_bleue

    Mesaj Sayısı : 27
    Rep puanı : 47
    Kayıt tarihi : 16/08/09
    Yaş : 29
    Nerden : İSTANBUL
    Lakap : qUeNcHe

    Yeni Geri: KüLTür SanaT..!

    Mesaj tarafından MerT Cuma 21 Ağus. 2009, 14:07

    Nezihe Meriç'i kaybettik 19.08.2009 13:32:26

    ÖZDEMİR İnce, Salim Şengil'in ölümü üzerine yazdığı yazıda, ‘Nereye böyle Salim Amca' diye sormuştu. Biz de, ‘Nereye böyle Nezihe Abla' diyebiliriz demesine ama bu hiçbir şeyi değiştirmez artık. Çünkü, dün sabah, Türk edebiyatına o güzelim hikâyeleri armağan eden 84 yaşındaki Nezihe Meriç'i kaybettik.

    Oysa, çok değil, 2007'de, Ülker İnce, Füsun Akatlı, Özdemir İnce, Celâl Soycan, Ahmet Ada, Aslı Şengil gibi isimlerle birlikte Nezihe Abla'ya verilen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü töreni için Mersin'deydik. Üstelik biz kendisiyle ilk kez Adana Havaalanı'nda yüz yüze gelmiştik ve hemen ‘Nezihe Abla' oluvermişti işte. Eşi Salim Şengil'le birlikte bir edebiyatçı kuşağına omuz veren Nezihe Meriç ne yazık ki artık aramızda değil. Dostlarının ‘Nezim' dediği Meriç'in cenazesi Perşembe öğle namazından sonra Bebek Camii'nden kaldırılacak. Meriç, bir süredir rahatsızdı.

    Korsan Çıkmazı

    1925'te Gemlik'te doğan Meriç, bir süre İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde okudu. 1956'da Salim Şengil'le evlendi. Salim Şengil'in kurucusu olduğu Dost Yayınları'nın ve Dost dergisinin yönetiminde görev aldı. Korsan Çıkmazı ile 1962 TDK, Bir Kara Derin Kuyu ile 1990 Sait Faik, Yandırma ile 1998 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü, 2007'de ise Mersin Kenti Edebiyat Ödülü'nü aldı. Eserlerinden bazıları: Bozbulanık, Topal Koşma, Menekşeli Bilinç, Dumanaltı, Bir Kara Derin Kuyu (hikâye), Korsan Çıkmazı, Boşlukta Mavi (roman).

    kaynak:Hürriyet Gazetesi.
    MerT
    MerT
    Yeni Üye
    Yeni Üye


    Uyarı Durumu :
    KüLTür SanaT..! Left_bar_bleue10 / 1010 / 10KüLTür SanaT..! Right_bar_bleue

    Mesaj Sayısı : 27
    Rep puanı : 47
    Kayıt tarihi : 16/08/09
    Yaş : 29
    Nerden : İSTANBUL
    Lakap : qUeNcHe

    Yeni Geri: KüLTür SanaT..!

    Mesaj tarafından MerT Cuma 21 Ağus. 2009, 14:08

    Gazeteciliğe 1971'de Günaydın Gazetesi'nde foto muhabiri olarak başlayan Kadir Can, arşivinden çıkardığı fotoğraflarından oluşan, 'Yaşayıp Unuttuğumuz İstanbul” adlı kitabıyla, İstanbul'un yakın tarihini sunuyor. Can, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Prestij Yayınları arasında yayımlanan kitabıyla ilgili şunları söyledi: '1971'den beri çektiğim fotoğraflara bakınca, İstanbul'daki değişimin inanılmaz boyutlarda olduğunu gördüm. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar hızlı değişim yaşayan bir şehir olacağını zannetmiyorum. Bu değişimin birer belgesi gibi fotoğraflar. İstanbul'un son 40 yıllık yaşantısı var burada. Kitap, bizi biraz geçmişe götürecek.”

    haberler.com
    MerT
    MerT
    Yeni Üye
    Yeni Üye


    Uyarı Durumu :
    KüLTür SanaT..! Left_bar_bleue10 / 1010 / 10KüLTür SanaT..! Right_bar_bleue

    Mesaj Sayısı : 27
    Rep puanı : 47
    Kayıt tarihi : 16/08/09
    Yaş : 29
    Nerden : İSTANBUL
    Lakap : qUeNcHe

    Yeni Geri: KüLTür SanaT..!

    Mesaj tarafından MerT Cuma 21 Ağus. 2009, 14:08

    Dünyanın ''La Diva Turca'' diye alkışladığı, geçen yıl hayatını kaybeden 20. yüzyılın en büyük divalarından kabul edilen Leyla Gencer'in heykeli yapılacak.

    Beşiktaş Belediyesince heykelin yapımı için düzenlenen tasarım yarışması, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu tüm heykeltıraşlara açık olacak.

    Yarışmanın danışman jüri üyeleri Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Mesut İktu, sanat tarihçisi Murat Katoğlu ve yüksek makine mühendisi Hasan Mani olacak.

    Jüride Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Rahmi Aksungur, Prof. Dr. Vedat Somay, Prof. Dr. Nilay Büyükişleyen, Prof. Dr. Ferit Özşen ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nden mimar Prof. Dr. Zekai Görgülü de görev yapacak.

    Jürinin yapacağı değerlendirme sonucunda birinciye 22 bin, ikinciye 15 bin, üçüncüye 8 bin lira ödül verilecek. Bir yarışmacıya da 5 bin lira mansiyon ödülü takdim edilecek.

    Tasarımlar, 20 Kasım 2009 saat 17.00'ye kadar Beşiktaş Belediyesi Plan ve Proje Müdürlüğüne teslim edilecek.

    Yarışmaya katılan tüm tasarımlar 15 gün süre ile Beşiktaş Belediyesi Sergi Salonu'nda sergilenecek. Sergi süresi içinde kolokyum düzenlenecek.

    haberler.com
    MerT
    MerT
    Yeni Üye
    Yeni Üye


    Uyarı Durumu :
    KüLTür SanaT..! Left_bar_bleue10 / 1010 / 10KüLTür SanaT..! Right_bar_bleue

    Mesaj Sayısı : 27
    Rep puanı : 47
    Kayıt tarihi : 16/08/09
    Yaş : 29
    Nerden : İSTANBUL
    Lakap : qUeNcHe

    Yeni Geri: KüLTür SanaT..!

    Mesaj tarafından MerT Cuma 21 Ağus. 2009, 14:08

    Rock müziğe damgasını vuran gitar virtüözlerinden Amerikalı Les Paul, 94 yaşında öldü.

    Les Paul adlı gitarları üreten Gibson Guitars şirketinin açıklamasında, Les Paul'ün, New York eyaletindeki White Plains kentinde zatürreden öldüğü bildirildi.

    Açıklamada, müzisyenin ölümü sırasında, ailesinin ve sevenlerinin yanında bulunduğu kaydedildi.

    Gibson gitar şirketinin başkanı Dave Berryman yaptığı açıklamada, ''Les Paul'ü doğru biçimde tanımlayacak bir sözcük yok. İngiliz dili, Les Paul gibi birisini hakettiği biçimde tanımlayacak kadar zengin değil'' dedi.

    Les Paul'ün cenaze töreni New York'ta düzenlenecek.

    Amerikalı virtüözün müziğe katkısı daha çok ses ve kayıt alanında oldu. Les Paul, çok kanallı kayıt sistemini geliştirerek, müzisyenlerin farklı enstrümanları farklı zamanlarda kaydedebilmelerini sağlamış ve kayıt teknolojisinde çığır açmıştı.

    haberler.com

      Forum Saati Paz 19 Mayıs 2024, 13:37